grandpashabet
sex hikaye

Herkesin Olmak İstediği O Sınıf: Dizi ve Filmlerde Görüp İçinde Bulunmak İstediğimiz 12 Sınıf

Kimimiz sıralarda şarkılar söyledik, kimimiz hayaller kurduk, kimimiz de sessizce büyüdük… Dizi ve filmlerde gördüğümüz o unutulmaz sınıflar, hepimizin anılarında yer etti. Şimdi gelin, ders ziline aldırmadan, hayalimizin peşinden koşalım ve en çok olmak istediğimiz o efsane sınıflara birlikte göz atalım!

1. Hababam Sınıfı

Bu listeye tabii ki onunla başlıyoruz! Türk sinemasının en sıcak, en komik ve en yaramaz sınıfı: Hababam Sınıfı! Burada olmak, ders kaçırmanın, şamata yapmanın ama aynı zamanda dostluk, sadakat ve hayat bilgisi öğrenmenin diğer adı. Mahmut Hoca’dan kaçarken hayatın gerçeklerini öğrenir, birbirinize türlü şakalar yaparken kardeş gibi olurdunuz. O sınıfta hiçbir şey sadece bir ders değildi. Her şey hayata dair birer dersti. Sarı sıraların üzerinde kaymak, zil çalınca koşa koşa kaçmak, yoklama defterine türlü numaralar çevirmek… Efsane olmak için diploma gerekmezdi burada Çünkü mezun olunan yer kalptir, kağıt değil! Aç kapıyı Veysel efendi, biz geldik!

2. “Hayat Bilgisi” Sınıfı

Dostluklar, aşklar, maceralar… Hayat Bilgisi’nin sınıfında her şey fazlasıyla gerçek ve fazlasıyla sıcaktı.  Afet Öğretmen’in rehberliğinde, öğrenciler hayatın kendisini öğreniyordu. Törpülenmemiş gençlik heyecanı, mahalle ruhu ve kalpten gelen dayanışma bu sınıfta hep vardı. Dersler bazen ikinci planda kalırdı çünkü esas mesele iyi bir insan olmaktı. Her şey yaşanırdı ama sonunda her öğrenci biraz daha büyümüş olurdu. Bu sınıf, 2000’ler gençliğinin kalbinde kocaman bir pencere açtı. Hepimizin içinde bir Kikirik kaldı be! Hoca camide!

3. “Lise Defteri” Sınıfı

Hayatın ağır taraflarını, gençliğin saf enerjisiyle dengeleyen sıcacık bir sınıf… Lise Defteri, büyümenin sancılarını samimi bir dille anlatıyordu. Arkadaşlıklar, gizli aşklar, gelecek kaygıları ve bazen de hayal kırıklıkları o sınıfın havasında asılı dururdu. Burada herkes bir şeylere tutunmaya çalışırdı: aşkına, dostuna, umutlarına… Sadece mutlu anları değil aynı zamanda can acıtan anları da gösteriyordu bize. Tam da bu yüzden içimize işliyordu ya. Bazen bir bakış, bazen sessiz bir veda sahnesi her şeyi anlatıyordu. O sınıf, içimize gerçek hayat böyle bir şeymiş duygusunu çoktan işlemişti.

4. “Koçum Benim” Sınıfı

Hayat bazen pota çizgileriyle sınırlı değildir. Bazen de sıraların arasında kurulan hayallerle büyürsün.  Koçum Benim dizisinde, basketbol tutkusu etrafında birleşen bir grup gencin mücadelesine tanık oluyorduk. Tabii ki sadece spor değil bunu yanında özgüven, dayanışma ve hayatla baş etme dersleri de gizli müfredatın içindeydi. Ünlü oyuncu Tarık Akan’ın hayat verdiği Koç, gençlerin hem sahada hem hayatta yollarını bulmalarına yardımcı oluyordu.  Her pota atışı, aslında hayallere doğru atılmış gizli bir adımdı.

5. “Arka Sıradakiler” Sınıfı

Arka sırada oturmak kimilerine göre görünmez olmak demek ama bu dizide arka sıraların sesi yankılanıyordu! Toplumun dışladığı, etiketlediği gençlerin hikayesini anlatan Arka Sıradakiler’de her öğrenci ayrı bir yaraydı. Dersler değil, hayatta kalmak asıl dersti bu sınıfta. Zorbalık, yoksulluk, aile içi şiddet gibi konular ilk kez bu kadar açık şekilde televizyon ekranına taşındı. Birbirine tutunarak güçlenen bu gençler, izleyen herkesin yüreğine bir yumru oturttu. Çok sert, çok gerçek ama bir o kadar da umut doluydu Osınıf hikayesi.

6. “Pis Yedili” Sınıfı

Biraz eğlence, biraz karmaşa ve bolca gençlik enerjisi arayanlar için tam adres!  Pis Yedili’nin sınıfı, zengin çocukların arasında farklılıklarıyla sivrilen bir avuç gencin mücadelesini ele alıyordu. Her köşe başında bir olay, her teneffüste bir kavga ama bir o kadar da gerçek dostluklar vardı. Dersler sıkıcıydı evet ama hayat, sınıfın içinde bambaşka bir heyecanla akıyordu. Haksızlığa karşı gelmek burada en yüksek notu alıyordu. Zeki, asi ve komik olmak; işte bu sınıfın gizli müfredatıydı. Şımarıklarla dolu koridorlarda, gerçek olmanın zaferiydi onlarınki.

7. “Ölü Ozanlar Derneği” Sınıfı

Bu sınıfta olmak demek, kalıpları yıkmak ve gerçekten düşünmeyi öğrenmek demekti. Robin Williams’ın canlandırdığı Mr. Keating, öğrencilerine hayatı sorgulamayı, anı yaşamayı, özgür düşünmeyi öğretiyordu. Her ders adeta bir manifestoydu. Carpe Diem diye bağırmak istiyordu insan onları izlerken. Kendi iç sesimizi bulmamız için cesaret veren Osınıf. Biraz asi, bolca ilham verici, tamamıyla ruha dokunan bir atmosfer!

8. “Harry Potter” Sınıfı

Sahi, büyü yapabilme ihtimali bile insanın sabahın köründe uyanmasına değmez miydi? Hogwarts’taki sınıflar, sihirle dolu, biraz tehlikeli ama tam anlamıyla baş döndürücüydü. İster iksir yapın, ister büyü tarihi öğrenin, her şey gerçek dışı ama bir o kadar gerçek hissettiriyordu. Hele McGonagall’ın sınıfında bir kalemi kurbağaya çevirmek… Haydi oradan, matematik dersinden kaçan biz, burada nöbetçi kalmaya razı olurduk. Üstelik arkadaşların da Hermonie, Harry ve Ron gibi olursa? E, daha ne olsun!

9. “Glee” Sınıfı

Hayatınız boyunca bir kere bile koroda şarkı söylemek istediniz mi? Glee’nin sınıfında olmak, sıradan okul günlerini adeta bir Broadway gösterisine çevirmekle aynı şeydi. Sıkıcı matematik problemleri yerine, bir anda dans edip şarkı söyleyebilirdiniz. Üstelik kim olduğunuzun, nereden geldiğinizin zerre önemi yoktu burada. Her gün prova, her gün sahne… Kim istemez ki?

10. “Elite” Sınıfı

Parıltılı, tehlikeli ve sırlarla dolu bir dünya!  Las Encinas sınıflarında eğitim, derslerin haricinde entrikalar, aşklar ve sırlar içinde hayatta kalmayı öğrenmekle ilgiliydi. Moda dergisinden fırlamış gibi öğrencilerle aynı koridorda yürümek başlı başına bir macera sonuçta. Dostluklar kadar ihanetler de öğreticiydi burada. Ve evet, burada olmak, bazen kendini yeniden keşfetmek demekti. İster iyi bir öğrenci olun, ister gizli bir planın parçası… Las Encinas’ta sıradan biri olamazdınız. Herkesin şaşırarak baktığı OSınıf yani!

11. “Derry Girls” Sınıfı

Kuzey İrlanda’nın çalkantılı dönemlerinde bile liseli olmanın dayanılmaz hafifliği! O sınıf biraz baş belası, biraz da hayata sarkastik bir gülümsemeyle bakmakla eşanlamlıydı. Erin, Orla, Clare, Michelle ve zavallı James’ten oluşan bu ekip, tam anlamıyla burası okul değil, Survivor der gibiydi. Dini okulun kurallarıyla çelişen özgürlük arayışı, ergenlik sancılarıyla birleşince ortaya eşsiz sahneler çıkıyordu. Güldürürken düşündüren, absürtlüğüyle sarıp sarmalayan bu sınıfta olmak, deliliği normal saymak demekti. Savaşın gölgesinde bile dostluğu, gülmeyi ve kendini ifade etmeyi başaran o çocuklar bize çok şey öğretti.

12. “Stranger Things” Sınıfı

Bu sınıfta arkadaşlıklar güçlü, hayaller uçsuz bucaksız. Evet, zaman zaman canavarlarla savaşmanız gerekebilir ama ekip ruhu o kadar sağlam ki korku bile eğlenceye dönüşüyor. Tüm sınırların dışına çıkan Osınıf, hepimizin kalbinde.

Kaynak: Onedio

Yorum gönder